Taleplerimiz ve Kazanımlarımız İçin Yürüyoruz
Anayasayı ve Uluslararası Sözleşmeleri hiçe sayarak, Toplu Sözleşme hükümlerini uygulamayan ve gasp edilen kazanımların iadesi, taleplerin kazanıma dönüşmesi için Bolu Valiliği önünde başlatılan yürüyüş eylemi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde basın açıklamasıyla sonlandı.
Gerçekleştirilen eyleme Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Dr. Kenan Çalışkan sendikaların bünyesindeki teşkilatların yanı sıra çok sayıda kamu görevlisi ve basın mensubu katıldı.
24 Temmuz’da Bolu Valiliği önünde basın açıklamasıyla başlayan, Bolu Belediye Binası önüne kadar teşkilatlarla birlikte büyük bir coşkuyla gerçekleştirilen yürüyüş eylemi, üç sendikanın genel başkanları ve yönetim kurullarının katılımıyla devam etti.
9 gün boyunca bir fiil yürüyen heyete teşkilatlardan da katılım sağlandı.
“Mücadelemizi ve sesimizi duyurmak için Bolu’dan buraya yürüdük”
Eylemde basın açıklaması gerçekleştiren Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, kamu görevlilerinin sesini duyurmak için bu eylemi düzenlediklerini söyleyerek, “9 gündür yollardayız. Kamu görevlilerimizin mağduriyetini, mücadelesini ve sesini duyurmak için Bolu’dan Ankara'ya yürüdük. Yoldan geçenler, yol üstündeki esnaflar ve mola verdiğimiz yerlerdeki vatandaşlar; kamu görevlilerinin sesini duydu, mücadelesine destek oldu, mağduriyetine hak verdi. Bir tek sesimizi Kamu İşvereni ve Maliye Bakanı duymadı.” ifadelerini kullandı.
3. ve 9 gün süren yürüyüş eyleminden önce Maliye Bakanlığı önünde 2 defa eylem gerçekleştirdiklerini söyleyen Tonbul, “Bolu’dan Ankara’ya yürüdük. Bugün de Çalışma Bakanlığı'nın önünde eylemimizi yapıyor ve tüm Türkiye’de 1 günlük iş bırakıyoruz. Mağduriyetimiz giderilene kadar da eylemliliğimizden vazgeçmeyeceğiz.” dedi.
Kamu İşveren Heyeti’nin, Cumhurbaşkanı’nın görevlendirmesiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı başkanlığında toplandığını, Toplu Sözleşme hükümlerine hükümet adına sayın bakanın imza attığını dile getiren Tonbul, “Bu nedenle Çalışma Bakanlığı’nın önündeyiz. Toplu sözleşme hükümlerine sahip çıkacak ilk isim sayın bakan’dır. Hükümet adına toplu sözleşmeye imza atan Bakanı, attığı imzayı, diğer Bakan ve bürokratları tanımıyorsa, bu durum; sorgulanmaya muhtaçtır.” diye konuştu.
“Toplu sözleşme ile aldığımız kazanımları, Maliye bürokratları yazıları ile engellemeye çalıştılar.”
Tonbul, “2008’den bu yana yapılan tüm toplu görüşme ve toplu sözleşme süreçlerinde bulundum. Bu döneme kadar; masada “tamam” denilen “uygulamaya gelince yok” denilen hiçbir dönem olmadı. Biz olayın aslını sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımıza ifade ettik. Mevcut durumu Çalışma Bakanımıza ilettik. Fakat Maliye Bakanı ve bürokratları ısrarla bizden kaçıyorlar. Uluslararası sözleşmelere, Anayasaya, 4688 sayılı Kanuna, aykırı davranıyorlar ve ülkemizi İLO nezdinde zor durumda bırakıyorlar. Sosyal diyalog kapısını bilerek kapatıyorlar. Bizlere ise meydanlara çıkmak, yollara düşmek kalıyor. Bolu’dan, Ankara’ya sesimizi duyurmak için yürüdük.” şeklinde konuştu.
“Sorunları bitiren, çözüm üreten, mağdur değil mutlu eden sonuçlar için hep birlikte çalışalım”
Sözlerinin devamında 4688 sayılı kanunun evrensel ilke ve normlara göre düzenlenmesi gerektiğinin de altını çizen Tonbul,
Toplu Sözleşmenin uluslararası hukuktan kaynaklanan statüsünün ve Anayasamızın amir hükümlerinin göz ardı edilerek, idari işlemler ve hatalı yorumlarla engellenmesine karşı yürüdük,
Koruyucu giyimin önce Maliye Bürokratları tarafından üst yazılarla sonra ise tasarruf tedbirlerine dahil edilerek engellenmesine karşı yürüdük,
Tasarruf Tedbirleri adı altında personel servisinden-lojmana, istihdamdan-fazla mesai ücretlerine kadar pek çok hakkın engellenmesine karşı yürüdük,
Mühendis ve teknik personelin sorumluluklarının karşılığı olması ve meslek kanunu için yürüdük,
İdari ve Teknik personelin mali ve özlük haklarının iyileştirilmesi, Yardımcı Hizmetler Sınıfının kaldırılması için yürüdük,
Kamu görevlisi emeklilerine yansıtılmayan ve şu anda 14 BİN TL'yi aşan seyyanen ek ödemenin emeklilerimize de verilmesi için yürüdük,
Sözü verilen ve toplu sözleşmede kayıt altına alınan 1. Dereceye 3600 ek gösterge sözünün hayat bulması için yürüdük.
Konuşmamda bahsettiğim sorunları birlikte çözelim.
Bu duygu ve düşüncelerle Türkiye’nin dört bir yanından gelen teşkilat mensuplarımıza, üyelerimize ve siz basın mensuplarına teşekkürlerimi sunuyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.