Kamunun İmkânları, Bir Kesimi Değil Kamu Görevlilerinin Tamamını Kapsamalı

06 Aralık 2023 Çarşamba 00:00:00

Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Tonbul, Kanun Taslağının; içeriği, amacı ve hedefi yönüyle ‘fiyasko’ olarak özetlenmesinin fazla‘iyimser’kaldığını vemevcut sistemi daha da bozma yönündeki bu gayret, çaba ve mücadelelerin ardındaki ısrarın kamu personel rejimine doğrudan zarar verme manasına geldiğinin herkesçe bilinmesi gerektiğine dikkat çekti.

Söz konusu Kanun Teklifinin kamu görevlilerinin sorunlarını görmekten uzak, belirli bir kesime iyileştirme yapmaya yakın olduğunu söyleyen Tonbul, Kanun Teklifinde beklentilerin tümüyle göz ardı edildiği bir gündemin bulunduğunu ve çalışma barışını bozması muhtemel iki hususu barındırdığını ifade etti. Tonbul yaptığı açıklamada Diğer kamu görevlilerine nazaran zaten yüksek maaş alan yöneticilerin huzur hakkı ödenmesinin %300 arttırılmasının, üst düzey yöneticilerin durumu ve BDDK personeline ödenmesi öngörülen aylık 60.000 gösterge rakamı (Ocak 2024 için tahmini 45.000 ₺) ek tazminat ödemesi manasına geldiğini söyledi.

Toplu sözleşme masasında Kamu İşvereni tarafından mali yöndeki imkansızlıklar, yetersizlikler ve olumsuzluklara dair ortaya konulan veri, bilgi ve değerlendirmelerin, nedeni ve içeriği bilinmeyecek şekilde Komisyonda aksi yönde beyan ve icraate konu edilmesinin kamu görevlileri arasında çok tepki çektiğini belirte Tonbul, “Kamu görevlileri için çözüm bekleyen konularda bin bir bahane üretilirken, iş belli bir kesim yöneticilere geldiğinde kesenin ağzı açılıyor. Kamu İşvereninin çifte standartlı uygulaması, işine geldiğinde ve canı istediğinde ‘istediği’ kesimin imkanlarını artıracak düzenlemeleri hayata geçirecek iradeye sahip olduğu gerçeğinibizlere gösteriyor” dedi.

Konuya dair somut örnekler veren Tonbul “Yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu, komisyon, heyet, komite ve benzeri organlarda görev yapanlara eski düzenlemede 1000 ila 3000 gösterge arasında haftalık toplantıya katılmasonrasında huzur hakkı ödeniyor. Huzur hakkını ise Sayın Cumhurbaşkanı 3 katına kadar artırabiliyor. Yeni düzenleme ile 9000 gösterge rakamına kadar Cumhurbaşkanınca belirlenecek gösterge rakamı üzerinden huzur hakkı ödemesi öngörülüyor. İçeriğe saf duygularla bakıldığında aslında huzur hakkı artırılmamış gibi gösterilse de eskiden Cumhurbaşkanınca artırılma yetkisi şimdi Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen göstergeye bağlanıyor. Farz edelim ödenen tutarda artış yapılmıyor. Kamu görevlisinin ek ders, nöbet ücreti vb. ilave ödemelerinden gelir vergisi kesilirken, kamu görevlilerinin önemli bir kısmı %27’lik dilime girerek almış olduğu zamlar yılsonuna doğru erirken, zaten yüksek maaş alan yöneticilere huzur hakkı ödemesinde gelir vergisi dahi kesme iradesi gösterilmeyerek ayrıca “kıyak geçme” bonkörlüğünden vazgeçilmiyor” şeklinde konuştu.

“Kamu personel sistemi mi bozuluyor yoksa kamu personel sistemini bozmak için büyük bir gayret mi sarf ediliyor?”sorusuna verilmiş bir cevabın olmadığını söyleyen Tonbul,“Bizim ifademizle kamu personel sistemini düzeltmek için görünen bir gayret yok ancak bozulan düzen içerisinden nasiplenmek isteyen çok” dedi.

Kanun Teklifi içerisinde yer alan diğer bir düzenlemeye bakalım. BDDK personeline aylık 45 Bin TL tutarında ek tazminat ödemesi teklifi.Kanun Teklifi metninde yokken, teklifin komisyondan geçeceği son gün/son saat bir önerge ile gündeme getirilmesi son derece dikkat çeken bir husustur. Yapılan hareket ile BDDK personeline destek olunmak mı istendiği sorgulanırken, diğer kamu görevlilerinin bu desteği hak etmediğini mi düşünmekte yersiz, haksız ya da eleştirel bir düşünce olarak yer almıyor.

Üstelik bu durum karşısında sosyal taraflardan gelen tepki ve baskı sonrası BDDK personeline öngörülen ek tazminat Önergesi geri çekiliyor. Tepki gösterilmeseydi BDDK personeline bu ödemenin verilmesi adil miydi? Tepki gösterildiği için BDDK personelinin hevesinin kursağında bırakılması hakkaniyetli miydi? Ya da diğer kamu görevlilerine vermiyoruz, BDDK personelinin ek tazminatını da geri çekelim mi denildi?

Diğer taraftan, kariyer uzmanlık kökeninden gelmeyen üst kademe yöneticilerini bundan sonra görevden alma halinde “idari uzman” kadrosuna atanması için yapılan düzenlemeninhangi kesimi korumak için yapıldığı sorusunu akıllara getiriyor. Ortaya konulmak istenen sistem, sürekli düzeltmelerle nereye geldi? Amaç neydi sonuç ne oldu? Biz söyleyelim,mahkemeler iptal ede ede, Kanun yapıcılar sisteme yama yapa yapa ortada yamalı bohça kaldı.

“Bir grubu kayırmak suretiyle yalnızca o gruba özgü düzenlemeler yapıldığına dönem dönem şahit olduk” diyen Tonbul“Memur-Sen olarak her zaman olduğu gibi bugün de adaletten ve eşitlikten yana olan duruşumuzun altını çizerek ifade ediyoruz; Torba yasaların arasına eklenerek çıkarılan ‘ek gösterge düzenlemesinde yönetici sınıfına yapılan tazminat düzenlemesi’ gibi,‘hazır elimiz değmişken bunu da yapıverelim’anlayışıyla bir gruba veya bir kesime,özellikle de yönetici kesimine yönelik yapılan, toplu sözleşme masası dışındaki tekil düzenlemeleri sosyal diyaloğa ve sosyal diyalog anlayışına aykırı buluyoruz” ifadelerini kullandı.

Tonbul açıklamasını şu söylerle sürdürdü; “Geçtiğimiz yıllarda günün oluru gözetilerek çıkarılan Kanunların ve olması gerekeni ile ilgilisinin görüşü alınmadan sürdürülen yanlış uygulamaların bozduğu dengenin; böyledayanaksız, görüşmelerinin 2 günde tamamlandığı ardından gelen sosyal maliyeti gidermenin ise yıllar sürdüğü Torba Kanun arası düzenlemelerle giderilmeye çalışırken daha da bozulmasınıkabul etmemiz mümkün değildir.

Yapılan düzenleme kamu görevlilerinin kendine şu soruyu sormasına sebep oluyor; Memur-mühendis-öğretmen-hemşire-kamu görevlisi emeklisi, gereken eğitimi en güzel şekilde alarak memuriyete adımını atmadı mı? Ülkesine gereken hizmeti vermedi mi? Bin bir zorlukla memuriyete girmedi, çocuğunu da kendi gibi memur yapmak için bin bir zorluğun üstesinden gelmedi mi? Yönetici kesim ile aynı kurumda bitişik odalarda çalışırken, yöneticiler de özünde memur değil mi?

Tüm bunlardan hareketle, sosyal devlet olmanın gereği olarak; huzur hakkı ödemelerinin %300 artırılarak gelir vergisine tabii olmamasının, BDDK personeline kamu görevlilerinin %80’ininaldığı maaştan daha fazla bir rakamın tek kalemde ek tazminat olarak verilmesinin yaratacağı iç huzursuzluğun öngörülmesi gerekirdi. Bugün yapılan bu uygulamada olduğu gibi yarın da önümüzdeki günlerde de eğitimin değerini azaltan, kamu görevlilerine eğitimin gerekliliğini sorgulatan eylemlerden kaçınılmalı, yapılan bu yanlıştan toplumsal ve sosyal maliyet üretilmeden bir an önce dönülmelidir.

Benzer İçerikler

Örnek Teşkil Eden Hukuki Kazanım
Enerji Bir-Sen’in girişimleriyle, Türk Patent ve Marka Kurumu bünyesinde Sınai Mülkiyet Uzmanı olara...
Hukuki Mücadelemiz Sonuç Verdi
Eş Durumu tayin talebinin reddi İdare Mahkemesinden döndü
Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) Toplantısı Gerçekleştirildi
“Yeni Bir Toplu Sözleşme Kanunu Artık Kaçınılmazdır”
Genel Başkan Yalçın 8. Dönem Toplu Sözleşme Sürecini Değerlendirdi “Enflasyonun Faturası Yine Memura ve Emekliye Kesilmiştir”
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, uzlaşmazlıkla sonuçlanan 8. Dönem Toplu Sözleşme ve Hakem Kurulu...
Memur-Sen Hakem Kurulu’ndan Çekildi
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, uzlaşmazlıkla sonuçlanan 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinin ardın...
KİMSE BİZDEN MEMURU MEÇHULE BIRAKAN YOLU SEÇMEMİZİ BEKLEMESİN
8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, genele ilişkin kısımda kamu işvereninin memuru ve emekliyi yok sayan...
HAKEM KURULU, İADE-İ İTİBAR FIRSATINI İYİ DEĞERLENDİRMELİDİR!
Memur-Sen olarak, bugüne kadar Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun “Kamu İşvereni Hakem Kurulu” olarak...
Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na Başvurmadık!
“Gelirde adalet ücrette denge” ilkesiyle yürüttüğümüz; bozulan iş barışını inşa, memur ve emeklileri...
Enerji, Sanayi ve Madencilik Hizmet Kolu 8. Dönem Toplu Sözleşmesi İmzalandı
2026 ve 2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri Enerji, Sanayi ve Madencilik Hiz...
Yalçın: İnisiyatif Hükümettedir
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, mutabakatsızlıkla sonuçlanan 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci sonr...
TOPLU SÖZLEŞME GÖRÜŞMELERİ UZLAŞMAZLIKLA SONUÇLANDI
Kamu görevlilerinin ve emeklilerin refah seviyesini artırmak, geçmişteki kayıplarını telafi etmek, ü...
Kamu İşvereni’nden Üçüncü Teklif Geldi
Ali Yalçın: "Bu Rakamlara Çalışma Barışı Asla Sağlanamaz" Memur-Sen’in gerçekleştirdiği iş bırakma, ...
On Binler Anadolu Meydanı’nda Yeni Teklif İçin Haykırdı
Kamu İşvereni’nin 8. Dönem Toplu Sözleşme dönemindeki düşük zam teklifine karşı Memur-Sen teşkilatı ...
Hacı Bayram Tonbul: Teklif Revize Edilmezse İş Bırakacağız
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, Ulaştırma Memu...
Memur-Sen 81 İlde “Yetersiz Teklife Hayır” demek için sahaya çıktı
Memur-Sen teşkilatı Kamu İşvereni’nin 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde verdiği yetersiz teklife 81 ...
“Memurun Emeğini Yok Sayan Teklifi Reddediyoruz”
Kamu İşvereni’nin 8. Dönem Toplu Sözleşme’de 2026 için yüzde 10+6 ve 2027 yılı için yüzde 4+4 zam te...
Enerji Bir-Sen’in Teklifleri Toplu Sözleşme Masasında Müzakere Edildi
Enerji Bir-Sen’in, Enerji, Sanayi ve Madencilik Hizmet Kolu çalışanları adına 8. Dönem Toplu Sözleşm...
8. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri Başladı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde gerçekleştirilen 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşm...
Yetkili Sendika Enerji Bir-Sen Teklifleri
Enerji, Sanayi ve Madencilik Hizmet Koluna ilişkin 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu Sözle...
Memur-Sen 8. Dönem Toplu Sözleşme Tekliflerini Açıkladı
Memur-Sen, Kamu görevlilerinin ve emeklilerinin 2026-2027 yıllarında alacakları zam oranlarının ve e...